27 Eylül 2011 Salı

olcay / 26 eylül


Birazdan Almaya'ya doğru yola çıkıcağız. Aracımızı toparlayıp, içerideki sırt çantalarımızı yukarıya port bagaja koyduk. Artık Ahmet'in malzemeleriye bizimkiler arkada görüşümüzü engelliyor. Hava çok güzel fakat Amsterdam kanallarının karmaşık yapısı navigasyon cihazımızla birleşince bizi hepten oyalayıp duruyor. Birkaç saatte Amsterdam'dan bir türlü çıkamadık ve bundan dolayı çok vakit kaybettik. Aynı şekilde Hannover' den otoyola çıkmak bize çok vakit kaybettiriyor. Otoyol bağlantılarında inşaat var. Neredeyse Hanover'de tüm girişleri kapalı. Bu arada Hannover öncesinde bir benzin istasyonundan bir Alman genç bayanı otostopçu olarak alıyoruz. Tipik Alman işte. Protestan okulunda din eğitimi alıyormuş falan filan. Bizdeki imam hatip gibi, yalnız bunun başı açık. Çok konuşuyor, çok soru soruyor. Bir ara Hannover çıkışında Wolfsburg yolunu araken azar bile işittik. Herhalde kensini kaçırıyoruz zannetti sersem. Biraz yolu uzatarak vardığımız Wolfsburg' da artık gece olmuştu. Alman bayanı, ismini hatırmalıyorum çünkü daha önceden duymadığım bir isimdi; şehirdeki merkez tren istasyonuna bıraktıktan sonra birşeyler yemek işin mecburen malum fast food'lardan birine giriyoruz. Birşeyler atıştırıp, önümüze haritayı açarak kalan 3-4 günümüzü tartışıyoruz. Zira artık dönüş yolundayız. Bu arada Bahtiyar daha yola çıkmadan önce konuştukarımızı yapmadığımızdan bahsediyor. Bu durum beni oldukça gerip üzüyor. Çünkü bu kadar kısa zamana bu kadar şehri sıkıştırmak çok zor. Avrupa'ya aracıyla seyahat eden kişilerle ne zaman konuşsam şaşırıp, sürenin çok çok az olduğunu belirtiyorlardı. Hiç birinede bu konuda kulak asmayıp kısa zamanda istediğimizide gerçekleştiriyor olmakda keyif yeriyor açıkçası. Tamam geçtiğimiz bir kısım şehirlerde kalamadık ama gecelediğimiz şehirleri de adam akıllı gezdik. Biz özellikle yolda olmak istedik! Gezilecek yerler, görülecek müzeler yarın da orada olacak. O yüzden bunu başından beri hiç önemsememiştim, yarın öbür günde gelip görebilirim.... Wolfsburg geceleri ölü bir şehir. Sokaklarda pek insan yok, birkaç restorant ve benzin istasyonu dışında açık yer yok. Şehrin takımının stadı Wolksvagen Arena ve Auto Muzeum' un önüne kadar da gidiyoruz bu geç vakitte. Almanya'da doğuya doğru ilerledikçe otoyollar kamyonlara kalıyor. Yollar düzgün ama herhalde Doğu Alman tarafı hala geride. Rotamız Leipzig oradan da Dresden. Tüm gece yol alacağız.Bu sürede geçen en kötü gün sanki.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder